Veri Merkezi Soğutma Sistemi

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

Sistem  odalarında  barındırılan  sunucu ve diğer  ekipmanların  sağlıklı  bir  şekilde çalışabilmeleri  için  ortamın  sıcaklığını,  hava  temizliğini,  nemini, hava  hareketlerini istenilen  seviyelerde  tutulması gerekmektedir. Küçük sistemlerin  basit  klima çözümleri ile soğutulması düşünülse de sistem odalarındaki cihazların güç tüketimleri ve cihaz yoğunluğunun zamanla artması ile birlikte hassas kontrollü klima sistemleri ve farklı tasarımların kullanılması  gerekmektedir.

Sistem  odaları  tasarlanırken, iklimlendirme sistemleri  için  seçilecek  soğutma  kapasitesi  sistem  odasındaki cihazların güç tüketimleri hesaplanarak belirlenir. IT odası sıcak ve soğuk koridor arasında bir ayrım olacak şekilde donatılmalıdır. Hava, yükseltilmiş zemin üzerinden veya doğrudan soğuk koridora verilecektir. Hava dönüşü odanın üst kısmında bulunan bir plenum üzerinden olacaktır. Mevcut makine modellerine ve diğer ortak seçeneklere adapte edilebilecek birçok olası tasarım bulunmaktadır. Bunlar sıcak koridorun yalıtım, ve veri merkezinin soğuk bölgesinin açık şekilde devamını içermektedir.

Sıcaklık alt sınırı 18 °C
Sıcaklık üst sınırı 27 °C
Nem alt sınırı  40% bağıl nem 5,5 çiy noktası
Nem üst sınırı 55% bağıl nem 60% bağıl nem ve 15 °C çiy noktası

Ürün gamındaki modülleri eşanjör tipi ve maksimum seviyede enerji verimliliğine göre ayıracağız: IT alanların büyümesi ve veri artışı, şirketleri giderek büyüyen ve m2 başına daha fazla enerji yoğunluğu bulunan veri merkezlerine yatırım yapmaya yöneltmiştir. Enerji maliyetlerindeki tasarruflar bir veri merkezinin kârlılığına büyük ölçüde katkı sağlayacağı için enerji verimli bir soğutma sistemine sahip olmak çok önemlidir.

Sıcak ve soğuk hava koridorları daha verimli bir şekilde iklimlendirmeyi sağlasada sıcak  ve  soğuk  havanın birbiri ile etkileşimini  tamamen önlemez.  İklimlendirme performansını ve verimliliğini arttırmak için sıcak hava ya da soğuk hava koridorlarının sınırlandırılması uygulamaları yapılmaktadır. Sınırlandırma malzemesi olarak şeffaf sınırlandırma perdeleri ya da metal malzemeler kullanılabilir.

A.H.U. (Air Handling Unit)

Veri merkezlerinde IT ekipmanların ısı dengesini korumak için  kullanılan soğutma sistemlerinin başında mekanik  sistemler olan A.H.U. (Air Handling Unit) sistemleri gelmektedir. AHU sistemleri, taze hava, soğutma ihtiyacı ve nem kontrolünün hepsini veya birini  sağlamak  için veri merkezlerinde kullanılan ekipmanları, dağıtım ağlarını ve terminalleri ifade etmektedir.

Standart  modüllerden oluşan 'Free Cooling IFC DV tasarımı, coğrafi konum ve proje gerekliliklerine göre, ünitenin her veri merkezinin ihtiyaçlarına mükemmel derecede adapte olmasını sağlar. Enerji verimliliği seviyeleri, inanılmaz düşük operasyon maliyetleri, bakım kolaylığı ve soğutmada kW başına minimum yatırım maliyeti veri merkezinin oldukça ekonomik bir şekilde çalışmasını mümkün kılar.

Bu soğutma üniteleri (modele bağlı olarak) çapraz akışlı veya ters akışlı alüminyum plakalı eşanjör kullanır. Harici hava girişi, bir filtreden ve havanın ilave olarak soğutulması için (gerektiğinde) adyabatik bir panelden (opsiyonel) geçerek ve soğutma ihtiyaçlarına göre hızlarını düzenleyen yüksek verimli EC fanlar tarafından ileri itilerek üst sağ bölümden sağlanır. Bu hava akışı, veri merkezinden dönen havadan gelen termal enerjiyi emerek, plakalı eşanjörden geçecektir.

• IFC DV: Mükemmel enerji verimli eşanjör (alüminyum). Free coolign’de azami 29ºC sıcaklık aralığı (%40 RH altında)
• Adcoolair 75: Maksimum enerji verimli polipropilen eşanjör. 40 derece maksimum sıcaklıkta endirekt free cooling
• Endirekt Free Cooling

Veri merkezindeki sıcak koridordan dönen hava makinenin sıcak hava emiş kısmından girer.  Bir  filtreden ve  daha  sonra  bir  plakalı  eşanjörden geçer. Soğutulmuş su veya DX vasıtasıyla (harici sıcaklığın free coolinge izin vermediği durumlarda) bir destek soğutma serpantininden geçebilir. Hava, IT donanımını soğutmak amacıyla gereken hava akımını sağlamak için, tekrar yüksek verimli bir EC fan vasıtasıyla soğuk koridora verilir.

Daha yüksek enerji performansı ve yüksek seviyede verimlilik için, ünite kapsama dahil edilmek üzere ikinci bir plakalı eşanjör mümkündür. Adyabatik  sistemden  gelen  suyun  bir  damlama tavasında  böylece kayıpların minimize edildiğinin ve WUE değerinde daha düşük bir etkiye sahip olunduğunun vurgulanması önemlidir.

İşleyiş modu harici sıcaklığa göre iki aşamaya ayrılır:

1-) Dahili ve harici hava arasındaki termal eşanjör, veri merkezindeki soğuk koridora verilen hava için 27ºC'den daha düşük bir sıcaklığı (veya veri merkezi operasyon kriterine göre daha düşük) sabit kılar. Bu durumda,  mekanik  araçlarla  soğutma  desteği  bulunmaz  ve tüketim yalnızca hem dahili hem de harici hava için EC fanlar tarafından oluşturulur. Hem dahili hem de harici hava akışı istenen sıcaklığa  ulaşmak  için  soğutma  ünitesindeki  bir  kontrol  sistemi aracılığıyla düzenlenir.

2-) Dahili ve harici hava arasındaki termal eşanjör, veri merkezindeki soğuk koridora verilen hava için 27ºC'den daha düşük bir sıcaklığa (veya veri merkezi operasyon kriteri bu ise daha düşük) izin vermez. Bu durumda, harici hava sıcaklığı veri merkezinden dönen hava  sıcaklığının  altındaysa,  mekanik  araçlarla  (soğutulmuş  su veya DX modülü) soğutma desteği kısmi olacaktır. Diğer taraftan, harici sıcaklık veri merkezi dönüş havası sıcaklığından yüksekse, mekanik destek tam soğutma desteği sağlamak zorunda kalacaktır.

Son olarak, bir adyabatik panel sisteminin kapsam dahilinde olduğunun vurgulanması önemlidir. Su, geçirgen bir membrandan geçerek, burada dolaşım sağlar. Böylece havanın geçmesi ve harici havanın kuru termometre sıcaklığının düzenlenmesini sağlar. Bu durum verimliliği ve PUE değerini artırır.

Çalışma Modları:

Düşük dış ortam sıcaklıklarında endirekt free cooling:
Odadaki yüksek termal yüklerden ötürü ısınmış olan proses havası dönüş fanı ile emilerek asimetrik çapraz karşı akışlı reküperatör üzerinden geçirilerek iç ortam havasındaki ısı alınır. Dış ortam havası fiziksel olarak iç ortam havasından ayrı olan ikincil bir hava akım kanalıyla reküperatör üzerinden geçirilir. İç ortam havası, dış ortam havasının soğutma potansiyeli sayesinde reküperatör üzerinde soğutulmuş olur. Dış ortam havası dış ortam sıcaklığına bağlı şekilde değişken olarak ayarlanabilir: Yani dış ortam sıcaklığı düştüğünde hava akışının hacmi düşürülür. Adyabatik soğutma ve mekanik soğutma sistemi kullanımı bu aşamada gerekli değildir.

Ilık dış ortam sıcaklıklarında adyabatik mod:
İç ortam havası endirekt adyabatik soğutma kullanılarak soğutulur. Mekanik soğutma sisteminin kullanılması henüz gerekli değildir. Isı alışverişi düşük dış ortam sıcaklıklarında bile adyabatik nemlendirmeyle gerçekleşebilir.

Yüksek dış ortam sıcaklıklarında çalışma:
Dış ortam sıcaklıklarının çok yüksek olduğu yaz döneminde, adyabatik soğutmaya ek olarak mekanik soğutma sistemi de devreye sokulur. İlk aşamada, dış ortam havası nemlendirilir, ardından suyun buharlaşmasıyla soğutulur. Soğutulmuş olan dış ortam havası reküperatör üzerinde sıcak iç ortam havasından endirekt olarak ısı çeker. Böylelikle, iç ortam havası önemli ölçüde soğur, ama nemi artmaz.

İkinci aşamada, mekanik soğutma devresindeki evaporatör kullanılarak iç ortam havası istenilen besleme hava sıcaklığında olacak şekilde soğutulur. İç ortam havasından çekilen ısı egzoz havasına aktarılır. Gereken soğutma kapasitesinin %50’si adyabatik evoporatif soğutma ile sağlandığından, sürekli ayarlanabilir mekanik soğutma sistemi toplam soğutma kapasitesinin yaklaşık %50’sini sağlayacak şekilde boyutlandırılmıştır. Bu, evaporatördeki ve kondansatördeki basınç kayıplarının minimum seviyede olmasını sağlar.

EH/DH by-pass:
İç ortam havasının neminin düşmesini önlemek adına, dış ortam havası entegre bir EH/DH baypası ile tekrar ısıtılabilir. Bu, dönüş havası neminin reküperatörde yoğuşmasını önler.

Sıcak su kondenseri:
Sıcak su kondenseri ile iç ortam havasından çekilmiş olan ısı ısıtma amacıyla veya sıcak kullanım suyu elde etmek amacıyla kullanılabilir. Entegre mekanik soğutma sistemi bu modda bir ısı pompası vazifesi görür. Kontrol sistemi, ısı gerektiğinde asli olarak ısı pompasının kullanılmasını sağlar.

Özellikle veri merkezleri için geliştirilen adyabatik soğutma sistemi, buharlaşan suyun çevresindeki ısıyı uzaklaştırması basit prensibine dayanmaktadır. A.H.U. ile soğutma, büyük bir çift plakalı ısı eşanjöründe enerji tasarruflu bir şekilde gerçekleşir. Isınan dış hava önce nemlendirilir, soğutulur ve daha sonra reküperatöre gönderilir. Bu ikili reküperatör daha sonra bilgisayar merkezinden giren sıcak dönüş havasını hermetik olarak kapatılmış ısı değişimi ile soğutur. Burada yer alan geniş yüzey, düşük basınç düşüşü ve her zaman hijyenik güvenli çalışma ile tüm çalışma noktalarında yüksek verimli çalışma sağlar.

 

 

Performans profilinin bir sonucu olarak, yeni soğutma sistemleri, 27°C'lik maksimum besleme havası sıcaklıkları öneren bilgisayar merkezleri için yeni çevresel önerileri karşılamaktadır. Dış sıcaklıkların 29 °C'nin üzerinde olduğu (ılıman iklimlerde) çok düşük yıllık saat sayısı, sıkıştırmalı soğutma için yıllık enerji gereksinimlerini mutlak bir minimuma indirir veya tamamen gereksiz kılar.

 

Gerekli sıkıştırmalı soğutmanın bu büyük ölçüde azaltılmasının bir sonucu olarak, bilgisayar merkezlerinin operatörleri gerekli enerjinin %70'ine kadar tasarruf edebilir ve buna bağlı olarak işletme maliyetlerini azaltabilir. A.H.U. soğutma sisteminin son derece düşük yıllık işletme maliyetleri, kısa bir süre sonra amortismanını sağlar ve bu, dünyanın tüm ılıman ve soğuk iklim bölgelerinde geçerlidir.

 

A.H.U. sistemi ile bir veri merkezinde soğutma yapılırken iyi bir soğutma sağlanabilmesi için AHU içinde dolaşan havanın belirli oranlarda dışarıdan alınan serin havayla karıştırılmasını, bu karışımın ortamdan alınan sıcak havanın soğutulması eşanjör sisteminden geçirilmesini, son olarak da istenilen sıcaklığa getirilip dataroom'lara dağıtılmasını sağlar.

A.H.U. kontrol sistemi, dış hava sıcaklığı ve nem seviyesi aşırı olsa bile AHU üniteleri en verimli ve uygun maliyetli modda çalıştırılmak üzere tasarlanırlar. Serbest soğutma, indirect evaporatif soğutma, mekanik soğutma modları ve indirect evaporatif soğutma ve mekanik soğutmanın karıştırılması, maksimum verim için kontrol sistemi tarafından seçilir.

Indirect evaporatif soğutma için yüksek verimli ısı eşanjörleri, veri merkezi adyabatik soğutucularla kullanım için geliştirilir ve tasarlanır. Kontrol sistemi tarafından hesaplanan yeterli hava debisi, yüksek verimli EC motor plug-fan dizisi ile sağlanır. Böylece, fanlar en düşük enerji tüketimi ile çalışır. “Günümüzde,  A.H.U.  sistemlerinde  tüketilen enerjinin  veri merkezinin toplam enerji tüketimindeki payı, kullanım amacına bağlı olarak % 15 ila %60’ını bulmaktadır”

Veri merkezlerinde enerji tasarrufu sağlamak akıllı binaların en başta gelen amaçlarından biri olduğu için A.H.U. sistemlerinin enerji tasarrufu sağlayacak şekilde etkin kontrolü çok önemlidir. A.H.U. sistemleri, sistemden sisteme  değişmekle  birlikte klima  santralleri, egzoz  fanları, soğutma  grupları,  kazanlar, boylerler, klima santrali ve pompaların otomatik kontrolünü sağlayan kontrol birimleri ile bu cihaz ve ekipmanların alt parçalarından (servo motor vb.) oluşmaktadır.

Yangın  durumunda  yangının  büyümesinin ve yayılmasının engellenmesi amacıyla yangın senaryosuna göre bir bina veya yapıdaki HVAC sisteminin işlevleri kısıtlanır ve bu sistem  normal çalışmasının dışındaki işlevleri yerine  getirir.

 

The Green Grid (TGG), veri merkezlerinde ve işletme IT eko sistemlerinde enerji verimliliğini desteklemeyi amaçlayan şirketlerin, devlet kurumlarının ve eğitim enstitülerinin uluslararası bir konsorsiyumudur.TGG, son yıllarda ortaya konan bir dizi ölçüye ek olarak yeni bir ölçü geliştirmiştir.

PUE: Güç Kullanım Etkinliği PUE, soğutma sistemi, UPS kaybı veya sistem izleme gibi yardımcı sistemlere istinaden IT sistemlerine özel elektriksel güç miktarını belirler. PUE değeri; veri merkezinde kullanılan toplam enerji tüketiminin (IT cihazlarına ayrılan enerji dahil) IT donanımında kullanılan enerjiye bölünmesiyle elde edilen orandır.

DCiE: veri merkezi Altyapı Verimliliği

DCiE= 1/ PUE DCiE oranı PUE'nin karşıtı olarak tanımlanmıştır.

Bu ölçüm, yılın değişik mevsimlerindeki iklim değişiklerinin enerji tüketimine etkisi olduğundan dolayı yıllık bazda gerçekleştirilir. Yaz aylarında, bazı enlemlerde diğerlerinden daha büyük bir oranla, soğutma cihazları daha az verimlilikle çalışır ve aynı soğutma kapasitesini sağlamak için daha fazla enerji gerektirir. Yüksek performanslı ve yüksek verimlilikte klima santrallerinin (A.H.U.) kullanımı, bu yeni eğilim, ilgili enlemlerde PUE değerlerinin 1,06 kadar düşük bir değere ulaşabilmesini sağlamaktadır.

Çevresel Parametreler (Sıcaklık ve Bağıl Nem / Çiğ Noktası)

Nem, bir veri merkezinde bulunan donanıma tehdit unsurlardan en az gözle görülenidir. Bazı IT yöneticileri bile bu unsuru izlemeyi ihmal eder. Çevresel nem, havadaki mevcut su buharı miktarıdır. Nem iki şekilde ifade edilebilir: Mutlak veya bağıl nem. Bağıl nem, havada bulunan gerçek su buharı miktarı ve aynı sıcaklıkta doyması için bulunması gereken miktar arasındaki yüzde oranı ilişkidir.

Örneğin, %60 oranındaki bağıl nem, bu sıcaklıkta havanın doyabileceği maksimum su buharının %60’ını taşıdığı anlamına gelmektedir. Diğer önemli bir terim ise havadaki suyun gaz halden sıvı hale geçiş sıcaklığı, RH = %100 iken, olarak belirtilen yoğuşma noktası veya çiğ noktasıdır. Böylece, hava doymuş kabul edilir.

Bir veri merkezinde bağıl nem ile ilgili olarak iki olası tehlike bulunur:

1. Elektrostatik deşarj: Elektrostatik deşarj olasılığı, nem çok düşük olduğunda gerçekleşir. Ayrıca, bu olasılık sıcaklık düşük olduğunda da artar. Elektrostatik deşarj insanlar tarafından oldukça zor fark edilebilir ve genelde yaralanmalara yol açmaz. Ancak, 10 Volt değerindeki bir deşarj donanıma hasar verebilir.

2. Korozyon: Bu durum metalik bir donanım, donanım ıslandığında veya havadaki su yoğuşmasının sonucu olarak küçük damlalar oluştuğunda veya suya maruz kaldığında oluşur.

Örneğin: Yüksek nem bulunan bir ortamda, sunucuların içerisindeki elemanlar hasar görebilir ve veri kaybı yaşanabilir. Buradaki ana nokta, yoğuşma ve elektrostatik deşarjın engellendiği bir ortamda, nemin optimum bir aralıkta tutulacak şekilde dengelenmesidir. Bunun için, en uygun bağıl nem aralığı %40 ile %55 arasıdır.

(Bu değer aynı zamanda TIA/EIA 942 standardıyla önerilir)

Soğuk Koridor ve Sıcak Koridor Arasındaki Sıcaklık Farkı - Hava Akışı

Soğutma kapsamında, veri merkezleri için en önemli konularda biride, IT donanımına giren havanın sıcaklığıdır. Bu anlamda, koridorların kapatılması ve ortaya çıkan sıcak-soğuk alanların fiziksel ayrımı enerji verimliliğini artırmak için çok önemlidir. Koridorların ayrılması konseptin önemli açık bir mantığa sahiptir. Bu konseptin en önemli avantajı, sıcak ve soğuk hava akımlarının birbirine karışmasının büyük ölçüde azalmasıdır.

Veri merkezlerinde rafların ve koridorların konumlanmasına bağlı olarak ortaya çıkan sorunların bazıları yandaki gibidir:
• Verimsiz soğutma sistemi sebebiyle enerji maliyetlerindeki artış
• Güç ve termal yük yoğunluğundaki artış: Sanallaştırma/konsolidasyon
• Veri merkezlerinin hızlı büyümesi ve yetersiz bakım
• Yüksek ve düşük yoğunluklu IT donanımı alanlarının karışması
• Rafların alt ve üst kısımları arasındaki sıcaklık farkları
• Soğutma kanallarının yetersiz dağılımı (yükseltilmiş döşeme durumunda)
• Kablolama çıkışları açıklıklarının yetersiz derecede kapatılması
• Yükseltilmiş döşemede kabloların birikmesi

Yerleşim Tipleri

Aynı yöndeki raflar:
En eski veri merkezlerinde bulunan koridor yapılandırması, aynı yöne bakan sıcak ve soğuk koridor dizisinden oluşmaktaydı, bu yüzden bir sıradaki IT donanımını terk eden sıcak hava, Şekil 1’de gösterildiği gibi, doğrudan bir sonraki donanımın önüne yöneliyordu. Sorun, sıcak ve soğuk hava akımlarının neredeyse tamamen karışmasına yol açan raf dağılımıydı. Bu durum, bu karışmış sıcak ve soğuk hava akımının önerilen sıcaklık aralığında IT donanımına girmesi amacıyla soğutma makineleri için ayar noktası sıcaklığının aşırı derecede düşürülmesi anlamına geliyordu.

Karşılıklı raflar:
Bu yerleşim düzeni, her sırada rafların ön yüzü birbirine bakacak ve arka kısımlar bir diğer sıradaki ile yüz yüze olacak şekilde tasarlandı ve kısa sürede benimsendi. IT rafları sayesinde, sıcak ve soğuk hava akımlarının birbirlerinden ayrılması sağlandı. Ancak bu düzen, yüksek seviyelerde verimliliği sağlamak için yeterli olmadı. Sorun, koridorların sonunda veya rafların üstünde hala hava akımı karışımının oluşabileceği gerçeğinde yatmaktadır.

Soğuk koridora beslenen hava debisi yeterli değilse, IT donanımı havayı sıcak koridordan emecektir ve bu durum havanın by-pass edilmesiyle ve Şekil 3’te gösterildiği gibi olası “sıcak noktalar” ile sonuçlanacaktır. Bu tip düzen; farklı yükseklik ve biçimdeki raflar ile raflar arasında doldurulmamış ve açık alanların oluşması gibi sorunlar doğurur. Çözüm olarak, Şekil 3’ün sol kısmında gösterildiği gibi daha büyük bir hava hacmini hareket ettirmek amacıyla fan devir hızında bir artışla soğuk hava akımının artırılmasından oluşmaktadır. Bu durum, ilgili donanımda sıcaklık farkı düşerken soğutma donanımındaki enerji tüketimini ve verimsizliği artırır.

Koridor yalıtımı: Bu sorunların sonucu olarak, sıcak ve soğuk hava akımlarının birbirlerine karışma olasılığını ortadan kaldırmak için sıcak ve soğuk koridorların yalıtılması gündeme gelmiştir.



Buna bağlı bir çok avantaj vardır:
• Soğutma makinelerinde daha fazla verimlilik (daha fazla sıcaklık farkı) ve buna bağlı olarak enerji tasarrufları
• Veri merkezinin termal davranışında daha iyi tahmin edilebilirlik
• Tüm raf yüksekliği boyunca ve tüm sıralarda sürekli hava akımı
• Rafın alt ve üst kısımlarındaki birimler arasında minimal sıcaklık farkları
• Olası sıcak noktaların ortadan kaldırılması veya minimize edilmesi
• Veri merkezinin ömrünü uzatma: Bu, aynı soğutma altyapısıyla desteklenen daha büyük bir güç yoğunluğu sağlar. Her durumda belli avantajlar ve dezavantajlarla, birlikte hem sıcak koridoru hem de soğuk koridoru yalıtmak olasıdır.

Soğuk koridoru yalıtmanın avantajları:
• Soğutulacak alanın daha küçük olması
• Daha az hava akımı gereklilikleri
• Sunucuların ön kısmına doğrudan hava akımı
• Sıcak havanın soğuk havayla karışmasını engelleyecek şekilde soğuk bölgede pozitif hava basıncı
• Özellikle teknik zemin veya alçak tavanlı mevcut veri merkezlerine daha kolay adaptasyon. Dönen sıcak hava için kanal gerekmez.

Sıcak koridoru yalıtmanın avantajları:
• Veri merkezinde daha konforlu sıcaklıklar
• Sıralı soğutma üniteleri için iyi bir çözümdür.
• Soğutma makinelerindeki bir arıza durumunda IT donanımı işlevini durdurmadan önce biraz daha fazla süre
• İş istasyonları veri merkezinin içerisindeyse daha uygundur: Çalışma ortamları için OSHA gereklilikleriyle uyum

Sıcak yaz aylarında BT bileşenlerinin bulunduğu altyapıları serin tutmak, hem hizmet sağlayıcılar hem de hizmet alanlar için büyük önem taşıyor. Genellikle sunucular aşırı ısınma limitlerine ulaştıklarında sistem güvenliğini sağlamak için kendilerini kapatıyorlar. Bu nedenle sunucuların ömrü kısalmakla birlikte doğru planlanmamış bir iklimlendirme altyapısı soğutma giderlerini de artırıyor.

Sağlam bir iklimlendirme altyapısına sahip profesyonel bir veri merkezinden hizmet almak ise kurumlara iklimlendirme konusunda en verimli çözümü sunuyor. İleri teknoloji iklimlendirme çözümlerinin yanı sıra pratik çözümlerle de önlemler alınabileceğini dile getiren uzmanlar, “Doğru bir planlama ile yaz aylarını geçirmek veri merkezlerinin sağlıklı olarak çalışmasına olanak tanıyor. İklimlendirme yatırımları bir veri merkezi için en önemli adımların başında geliyor” dedi.

Uzmanlar, sıcak yaz aylarında iklimlendirme konusunda dikkat edilmesi gerekenleri şu şekilde sıraladı:
- Düzenli bakımları yaptırın. Yaz döneminde, BT altyapısındaki bileşenlerin soğutucu fan gibi parçalarının kontrollerini yapmak önem taşıyor. Bu gibi bakımlar ihmal edilirse ekipmanlar zaman içinde ısınma katsayısını artıracak yıpranma süreçlerinden geçiyorlar.

- Ortam ısısını ayarlayın. Birçok veri merkezi 20-22 derece arasında hizmet verirken bazı işletmeler de maliyetleri azaltmak için 26 dereceye kadar çıkabiliyor. Bu dereceyi ayarlarken konumlanan ekipmanların dayanıklılığı göz önünde bulundurulmalı.

- Termal yönetim stratejisi oluşturun. Veri merkezlerinde mutlaka bu konuda çalışan bir ekip bulunmalı ve son teknolojinin yardımıyla ısıyı sürekli kontrol altında tutarak gereken değişiklikleri aynı anda gerçekleştirebilmeli. Termal kameralarla düzenli kontrollerin yapılması büyük önem taşıyor.

- Hava akışı verimli olmalı. Veri merkezlerindeki serin havanın dolaşımı çok önemli. Bu sebeple yerlerin yükseltilmiş olmasından, sunucuların karşılıklı yerleştirilmesine kadar tüm yerleşim planı buna göre yapılmalı. Sıcak ve soğuk hava koridorları oluşturarak ısınan havanın ortam şartlarını etkilemeden tahliye edilmesi oldukça önemli.

- Kablo yönetimini atlamayın. Temiz ve düzgün bir kablolama ise kabin içindeki hava dolaşımına büyük katkı sağlıyor. Cihazların sıcak hava tahliye noktalarını örtecek şekilde dağınık kablolama yapılması hem kabloların deforme olmasına hem de cihazların aşırı ısınmasına neden oluyor.

Veri merkezinin iklimlendirmesinde suyun soğutulması için dış ortamdaki düşük hava sıcaklığını kullanmayı mümkün kılan çevre dostu iklimlendirme metodu ‘free cooling’ teknolojisi kullanılıyor. Veri Merkezi içinde sıcak hava koridorlarına hapsedilen 30-35°C değerindeki sıcak hava, hassas klima üniteleriyle emiliyor ve soğutuculardan (chiller) gelen soğuk su ile 16-23° dereceye kadar soğutuluyor. Soğutulan hava doğrudan sunucu sistemlerinin soğuk hava girişlerine yönlendiriliyor. Kış aylarında bu işlem, dış ortamda bulunan soğutucu ünitelerinin kompresörlerini kullanmadan doğal soğuk hava ile gerçekleştiriliyor.

Uydu Frekans Bantları

Uydular, yer istasyonlarından gelen modülasyonlu elektromanyetik sinyali (uplink) alıp frekans çevrimi uygulayıp güçlendirerek yeryüzüne gönderir. Dünya yüzeyi ile uydu arasındaki yaklaşık 36 000 km’lik mesafeden dolayı iletim hattı olarak kullanılan...

Telekomünikasyon

Telekomünikasyon ('uzak iletişim'), Fransızca '' télécommunication '' daireünden geçmiştir. Duyum, yazı, resim, simge ya da her çeşit bilginin tel, radyo, optik ile başka elektromanyetik dizgelerle iletilmesi, kucak yayımı ya da...

Fibet Optik Tarihçe

1980’lerde ışık dalgaları ile haberleşme ortaya çıktı. ABD ve diğer sanayileşmiş milletler fiber optik kullanmaya başladılar ve o kadar çok kullandılar ki son on yıl ‘’camın on yılı’’ olarak adlandırıldı...

    Yusuf Gökçe

    'Yusuf GÖKÇE Blog' Teknoloji'nin her dalından hayatımızı kolaylaştıran buluşların kısa ve öz teknik bilgileri bu portalda olacak...

    Aktüel Haberler

    Bizden Makaleler

    © 2025 Yusuf Gökçe. Elektrik, Elektronik, Bilgisayar, Otomasyon, Telekominikasyon...

    Arama