1990’lı yılların başlarında avrupa’nın uydu yayın endüstrisinde devrimci değişikliklerin çağı başlamıştı. Analogdan dijitale geçişin bir ara çözümünü ifade eden MAC sistemlerinin tamamen sayısal yayıncılığa geçişin önünü açacağı o yıllarda kesinleşti. Dijital televizyon yayınlarının ilk olarak uydu ve kablo sistemleriyle başlayacağı açık olarak görülmeye başlandı.
Karasal Sayısal Yayıncılık olan DVB-T; mevcut vericilerden analog olarak yapılan televizyon yayınlarının sayısal (dijital) olarak yapılmasıdır. Daha az teknik problemler olması ve düzenleme yönetmeliklerinin daha basit oluşu karasal sistemlere göre çok daha hızlı gelişebileceğini gösterdi. Pazar öncelikleri dijital uydu ve kablo TV sistemlerinin geliştirilmesinin daha hızlı olması gerektiğini ortaya koydu. Karasal yayıncılık onların ardından gelecekti.
Bu yazıda; Avrupada birçok ülkede deneme yayınlarının ardından safha safha uygulamaya geçilen ve ülkemizde de 2006 yılı başından itibaren İstanbul ve Ankara da deneme yayınlarına başlanan ve akabinde uygulamaya konulacak olan DVB-T (Digital Video Broadcasting Terrestrial / Sayısal Karasal Yayıncılık)’nin ne olduğu, teknik parametreleri, modülasyon teknikleri ve RTÜK’ün hangi parametreleri seçtiği ile ilgili bilgiler verilecektir.
Aslında DVB-T tüm avrupada mevcut PAL, SECAM vb analog karasal yayınları ikame etmek, onun yerine geçmek üzere tasarlanmış bir sistemdir. Analog karasal TV yayıncılığında kullanılan UHF ve VHF bandlarındaki kanallarda, onların kaldırılmasıyla boşalan frekanslara onların yerine yerleştirilmektedir. Dijital karasal sisteme geçiş bu kanalların daha verimli olarak kullanılabilmesini sağlamış, analog sistemin yerine geçerek onu ikame etmiştir.
Bu sayede eskisinden farklı olarak tek bir taşıyıcı frekansında bir çok televizyon kanalı barınmakta, COFDM kipleme sayesinde de bant genişliği binlerce tek taşıyıcıya bölüştürülebilmektedir. Herbir taşıyıcı belirlenen QPSK, 16-QAM veya 64-QAM kipleme tekniği ile kodlanmaktadır. Ayarlandığı parametrelere göre değişen kanal başına veri hızı yaklaşık 12 ile 20 Mbit/sn arasındadır. Bir frekansın veri oranı en çok dört programa bölünebilmektedir.
Bölünen her program ortalama 3 ile 5 Mbit/s bit oranına sahip olmaktadır. Günümüzdeki analog PAL televizyon sinyalinde eşit değerdeki görüntü kalitesi dijital yayında yaklaşık 3 ile 5 Mbit/sn veri oranına ihtiyaç duymaktadır. DVD'lerde ise bu hız en az 38.3 Mbit/sn’dir. DVB-T karasal spektrumun daha verimli kullanılması ve ayni bant genişliği içinde çok daha fazla yayın ve hız sunulması, ortam gürültülerinden daha az etkilenme, program çeşitliliği ve yayın verimliliği gibi hem maliyet hem de kalite yönünden ciddi avantajlar getirmektedir. .
TRT'nin Çamlıca'daki verici tesislerinde 2005 yılında başlatılan sayısal karasal yayın deneme yayınları, TRT-İnt yayınının yapılmakta olduğu Ankara'da 31. ve İstanbul'da 23. kanaldan, bir kanaldan TRT program yayını sürekli olarak, üç kanaldan da özel televizyonlar tarafından dönüşümlü olarak başlatıldı. Türkiye, 2006 yılının başından itibaren karasal sayısal yayına geçmiş durumda. Şu an toplam beş kanal bu yayının denemesini yapıyor. İstanbul, Ankara ve İzmir'den başlayan geçiş süreci, bölge bölge tüm Türkiye'yi kapsayacak ve 2014 yılında sona erecek. Böylelikle
Türkiye'de analog karasal yayın kalmayacak, tüm karasal yayınlar DVB-T'den izlenebilecek.. DVB-T ile MPEG-2 sıkıştırma ve COFDM modülasyon teknikleri sayesinde kazanılan spektrum ayrıca şu ileri uygulamalara imkan sağlamıştır;
* 16:9 formatında HDTV, yüksek tanımlı televizyon yayıncılığı'na geçiş,
* Mobil alıcılarla seyir halindeyken televizyon izleme,
* Ayni anda yayınlanan farklı ses kanalları sayesinde dil seçimi imkanı,
* Yüksek kapasiteli elektronik program rehberi (EPG) ile ayrıntılı verilere erişim,
* Etkileşimli televizyon (dönüş kanalı) ve internet erişimi, elektronik ticaret v.b.
* İste, seç izle gibi yayın indirip izleme sağlayan ücretli videotek imkanları
Dijital karasal TV yayın sistemlerini ifade eden DVB-T sistem olarak dijital uydu ve dijital kablo yayınlarına göre daha karmaşıktır. Çünkü bu sistemin çok yollu, farklı gürültü ve bant genişliği ortamları ile başetmesi gerekir.. Karasal sistemde işaretleşmeye göre çözücünün kendini uyumlandırması gereken birçok farklı yordam boyutları bulunur. Bunun ana unsuru OFDM dir. Bu modülasyonun iki farklı modu bulunur: 2K taşıyıcılı QAM, 8K taşıyıcılı QAM. 8K modu daha fazla çoklu yol koruması imkanı verir. Öte yandan 2K modunda ise alıcı cihaz hareket halindeyken Doppler avantajları söz konusudur. Bunlara ait uygulama yönergeleri mevcuttur.
Küçük ve orta ölçekli yerel dağıtımlar için kullanılan çok kanallı mikrodalga dağıtım sistemleri MMDS için iki sistem mevcuttur. Biri 10GHz altındaki frekanslarda çalışanlar için (DVB-MC) Bu sistem DVB-C (kablo dağıtım şebekesi) sistemine benzer. Bir de 10 GHz üstündeki frekanslarda çalışanlar için (DVB-MS) Bu sistem de DVB-S (uydu dağıtım şebekesi) sistemine benzer. Bir de DVB-T sistemine benzer şekilde çalışan DVB-MT isimli MMDS sistemi daha vardır.
2008 yılı haziran ayında karasal dijital yayınlarla ilgili "ikinci nesil" DVB standardı DVB-T2 yayınlandı. Bu sistem sıkıştırılmış dijital ses, görüntü ve diğer verileri örüntülenmiş ve peşpeşelenmiş kanal kodlaması ve OFDM modülasyonu ile kiplenmiş fiziksel katman boruları (PLP'ler) halinde aktaracak biçimde tasarlanmıştır. DVB-T'ye göre bit akış hızı arttırılmış ve karasal kanaldan yüksek tanımlı HDTV yayınların aktarımına daha uygun hale getirilmiştir. Yine de hala pek çok yayıncı HDTV yayınlarını önceki sistem olan DVB-T ile gerçekleştirmektedir.
Yeni nesil karasal TV yayın (DVB-T2) teknik standartları diğer şartlar ayni kalmak şartıyla taşınan yükte en az %30 verimlilik artışı getirmektedir. Halen İngiltere'de FreeViewHD (4 kanal), İtalya'da Europa7HD (12 kanal), İsveçte 4 kanal, Ukrayna'da 4 ulusal multipleksten 32 SD ve HD kanal, Danimarka ve çeşitli ülkelerden birçok kanal daha yeni nesil dijital karasal (DVB-T2) yayına geçmiş durumdadır.
DVB-T Neler Getirecek:
1. Sayısal yayın yapılacağından, analog yayınlarda olan karlama, parazitlenme gibi bozuk görüntüler olmayacak, net bir dijital yayın seyredilecektir.
2. a) Çatı antenine bağımlılık kalkacak,bina veya bahçe içinde televizyon üstü antenle istenilen yerde televizyon yayını seyredilebilecek(Portatif yayın alışı).
b) Araçla seyahat ederken rahatlıkla televizyon yayını seyredilebilecek (Mobil / hareketli yayın alışı)
3. Analog yayınlardan bildiğimiz bina, duvar, araç vs’ye çarparak gelen ve ana yayın üzerinde gölgelenmelere sebep olan yansıma ortadan kalkacak hatta bu yansıma seyrettiğimiz yayını kuvvetlendirici etki yapacak, yayın yine dijital görüntü kalitesinde olacak.
4. 16:9 formatında ve HDTV formatında yayın yapılabilecek/seyredilebilecek.
5. Herbiri CD kalitesinde farklı ses kanalları dinlenebilecek
6. Aynı anda farklı lisanlarda program sunma imkanı olacak.Yani bir program farklı lisanlarda seslendirme ile seyredilebilecek.
7. EPG (Electronic Programme Guide) Elektronik Program Rehberi özelliği ile videoclip, resimler, çok hacimli metin indirme gibi özellikleri de bulunduran gelişmiş teletekst imkanı olacak.
8. İnteraktif TV ve internet erişimi olacak.Bu hizmet üç kategoride ifade edilebilir
a) İzleyicilerin bilgileri receiverda kaydedip depolayarak daha sonra kullanmasına imkan verecek.
b) Elektronik ticaret ve alışveriş (e-ticaret ve shopping) yapmaya imkan vermesi,
c) Pay tv yada pay per view gibi ücret karşılığı program seyretme (film,belgesel paralı kanalları..)’ye yani kredi kartınız yada banka hesabınız ile ücretini
ödeyebileceğiniz şifreli bir kanalın programının seyretmeye imkan verecek.
9. Bir analog TV kanalından program içeriğine göre 4-6 arası dijital TV yayını yapılabilecek.
10. SFN (Single Frequency Network ) uygulama tipi seçilirse 1’den fazla emisyon (yayın) noktası kullanılan yerleşim bölgelerinde, bir yayıncı frekans spektrumunda sadece 1
kanal(frekans) kullanarak yayınını seyirciye ulaştırabilecek.Bu husus İstanbul, Ankara ve İzmir gibi birden fazla emisyon noktası (verici/kanal) kullanımının olduğu yerlerde frekans
karmaşasını önleyecek ve sınırlı bir kamu kaynağı olan frekans spektrumunun daha verimli kullanılmasını sağlayacaktır.
11. Yayıncılar açısından bakıldığında ise;
a) Analog vericilere göre daha düşük güçte verici kullanılacağından dolayı verici ve enerji maliyetlerinin,
b) Bir vericiden en az 4 TV yayını yapılabileceğinden dolayı verici,anten sistemi, bina, kule masrafları düşeceğinden toplam işletme giderlerinin,
c) (a) ve (b) deki sebeplerden dolayı ülke genelinde havaya yapılan toplam Elektromanyetik Alan Şiddetinin azalmasını sağlayacaktır.
12. Ülkemizde maalesef plansız başlayan özel analog TV yayınlarının aksine planlı bir sayısal karasal yayıncılığın başlamasına vesile olacaktır.
13. Datacasting denilen veri iletişim hizmetlerini sunulabilecek.
Nasıl Seyredilebilecek?
Şu an İstanbul UHF 23. kanaldan, Ankara UHF 31. kanaldan devam etmekte olan , TRT ve Özel Televizyon Yayıncılarının ortaklaşa yaptığı deneme DVB-T yayını ve sonraki
yayınlar, üzerinde DVB-T uyumlu girişi olmayan televizyonlardan bir set top box (TV üstü alıcısı) ile seyredilebilir. Televizyon üreticileri artık yeni televizyonları ek bir cihaza gerek kalmadan DVB-T yayınlarını seyredecek şekilde üretmektedirler.
DVB-T standardı EN 300 744, dijital karasal televizyon yayıncılığı için bir temel iletim sistemini açıklar. 8 MHz, 7 MHz ve 6 MHz kanallarında dijital çok programlı LDTV / SDTV / EDTV / HDTV karasal hizmetleri için tasarlanmış kanal kodlama / modülasyon sistemini belirtir.
Dijital karasal TV yayın sistemlerini ifade eden DVB-T sistem olarak dijital uydu ve dijital kablo yayınlarına göre daha karmaşıktır. Çünkü bu sistemin çok yollu, farklı gürültü ve bant genişliği ortamları ile başetmesi gerekir. Karasal sistemde işaretleşmeye göre çözücünün kendini uyumlandırması gereken birçok farklı yordam boyutları bulunur. Bunun ana unsuru OFDM dir.
Bu modülasyonun iki farklı modu bulunur:
- 2K taşıyıcılı QAM, 8K taşıyıcılı QAM.
- 8K modu daha fazla çoklu yol koruması imkanı verir.
Öte yandan 2K modunda ise alıcı cihaz hareket halindeyken Doppler avantajları söz konusudur. Bunlara ait uygulama yönergeleri mevcuttur. Küçük ve orta ölçekli yerel dağıtımlar için kullanılan çok kanallı mikrodalga dağıtım sistemleri MMDS için iki sistem mevcuttur. Biri 10GHz altındaki frekanslarda çalışanlar için (DVB-MC) Bu sistem DVB-C (kablo dağıtım şebekesi) sistemine benzer. Bir de 10 GHz üstündeki frekanslarda çalışanlar için (DVB-MS) Bu sistem de DVB-S (uydu dağıtım şebekesi) sistemine benzer. Bir de DVB-T sistemine benzer şekilde çalışan DVB-MT isimli MMDS sistemi daha vardır.
2008 yılı haziran ayında karasal dijital yayınlarla ilgili "ikinci nesil" DVB standardı DVB-T2 yayınlandı. Bu sistem sıkıştırılmış dijital ses, görüntü ve diğer verileri örüntülenmiş ve peşpeşelenmiş kanal kodlaması ve OFDM modülasyonu ile kiplenmiş fiziksel katman boruları (PLP'ler) halinde aktaracak biçimde tasarlanmıştır. DVB-T'ye göre bit akış hızı arttırılmış ve karasal kanaldan yüksek tanımlı HDTV yayınların aktarımına daha uygun hale getirilmiştir.
Yine de hala pek çok yayıncı HDTV yayınlarını önceki sistem olan DVB-T ile gerçekleştirmektedir. Yeni nesil karasal TV yayın (DVB-T2) teknik standartları diğer şartlar ayni kalmak şartıyla taşınan yükte en az %30 verimlilik artışı getirmektedir. Halen İngiltere'de FreeViewHD (4 kanal), İtalya'da Europa7HD (12 kanal), İsveçte 4 kanal, Ukrayna'da 4 ulusal multipleksten 32 SD ve HD kanal, Danimarka ve çeşitli ülkelerden birçok kanal daha yeni nesil dijital karasal (DVB-T2) yayına geçmiş durumdadır.
El terminallerini (DVB-H) ele almak için eklerde ek bilgiler verilmiştir:
Ağ planlaması için ek seçenekler sunan ek bir 4K modu DVB-H hizmetlerinin alımını etkileyen yüksek düzey insan yapımı gürültünün etkilerini azaltmak için isteğe bağlı derinlemesine bir iç serpiştirici DVB-H servislerini sinyallemek için iletim parametresi sinyalleşme (TPS) bilgisinin bir uzantısı Geleneksel yayın bantlarının dışında bile (Ek G) 5 MHz kanal bant genişliğinde iletim sistemini çalıştırmak için iletim parametreleri.
Dijital karasal televizyon yayıncılığı için yeni bir standart (DVB-T2) Ekim 2007'de geliştirilme aşamasındaydı. Amacı, HDTV karasal hizmetlerinin yayınlanması için bir temel sistem sağlamaktı. Devam eden tartışmalar, birçok RF kanalı üzerinde genişletilmiş bir multipleksin zaman-frekanslı dilimlenmesi, yeni zaman serpiştirme ve FEC şemaları, yüksek dereceli takımyıldızlar ve kanal eşitleme için yeni çözümler üzerinde odaklanmaktadır.