Analog ve Sayısal Sinyaller

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

Haberleşme sistemleri, sinyal işleme, elektrik-elektronik mühendisliğinde sinyal fiziksel değişkenlerin nitelikleri ve davranışları hakkındaki bilgiyi taşıyan, matematiksel olarak fonksiyon biçiminde gösterilen ifadeye denir. Sinyal ayrıca fiziksel dünyada, bir sistemde yaşanan zamandaki veya uzaydaki değişimi bize gösterir ve bunu matematiksel fonksiyon olarak benzeterek üzerinde işlem yapabilmemizi sağlar.

Video, ses, resim, haberleşme, radar, tıbbi, ve müzik alanlarında da sinyal terimi çeşitli ifadeleri de içermektedir. Elektrik sinyalinin bir genliği ve zamana bağlı olarak değişebilen aralıkları bulunduğu için, grafiksel gösterimi bir dalga karakteristiği gösterir. Bu yüzden, dalgalar için kullanılan genlik ve periyod gibi kavramlar, elektrik sinyali için de geçerlidir. Ancak elektrik sinyalleri, modülasyon oluşturmak amacı ile yapay olarak üretilirler ve birincil amaçları fiziksel dalgalar gibi enerji taşımak değildir. Bilgi taşımak olan Elektrik Sinyali, fiziksel özellikleri doğal olan dalgalar ile karıştırılmamalıdır. Elektrik sinyalleri ikiye ayrılırlar. Bunlar;

- Analog Sinyal
- Sayısal (Dijital) elektrik sinyalleridir.
 
Analog Sinyaller:
Analog Sinyallere kısaca sürekli (continuous) sinyaller denir. Yani sinyal zaman ya da uzay gibi sürekli bir değişkenin fonksiyonudur ve genellikle sürekli bir aralıkta değerler alır. Mühendislikte karşılaşılan birçok sinyal analogtur.



Örneğin bir ses dalgasının yarattığı değişken basınç, voltaj gibi genlik (amplitude) olarak ayarlanabilen sürekli bir elektrik sinyaline dönüştürülebilir. Buradaki hassasiyet, göreli olarak ses dalgasının moleküler çözünürlüğü ile çok yakındır.
 
Sayısal Sinyaller:
Sayısal sinyallere kısaca ayrık zamanlı sinyaller denir. Analog sinyalden farklı olarak, bir değerler dizisi mevcuttur ve bu belli aralıklarla sürekli olmayacak şekilde yazılmasıdır. Bu yüzden de analog sinyaller gibi sürekli değildir. Sürekli olan analog sinyallerin belirli zaman aralıkları ile örneklenmesinden(sampling) veya bir sayı dizisi şeklinde sayısallaştırılmasından oluşabilir.



Analog sinyaller ile Sayısal sinyaller arasındaki en büyük fark, analog sinyaller sürekli bir yapıda olması ama sayısal sinyallerin ise sürekli olmayan sınırlı bir yapıda olmasıdır.

Fibet Optik Üretim Yöntemleri

Optik fiberlerde en önemli konu, zayıflamada baskın rol oynayan, malzemelerin saflığıdır. Pencere camı ile modern optik fiberlerde ulaşılan geçirgenlik arasında  katlık (dB olarak) bir fark vardır. (Eğer deniz, optik fiber...

Uydu Sistemi

Fırlatma Evresi yaklaşık 25 dakika süren bu evre, en kısa fakat tüm evreler içinde en önemli olanıdır ve Fransız Arianespace firması tarafından gerçeklestirilmistir. Ateslemeler Fransız Guyanası’ndan, KOUROU dakı fırlatma rampasından...

G.S.M.

1972 yılında Bell Laboratuvarları’nda mobil iletişimi gerçeklemek amacıyla hücresel sistem kurma fikri ortaya atıldı.O günden bu yana pek çok haberleşme şirketi ve kurumlar bu fikri benimsedi.Bunun üzerine pek çok şirket...

Direk Tipi Trafo

İletim hatlarında gelen orta gerilimi tüketicilerin kullanabileceği alçak gerilime düşüren ve direklerin üzerine monte edilen trafolara direk tipi trafolar denir.  Özelliği Bu tip trafo merkezleri genellikle küçük yerleşim birimleri ile ana dağıtım trafosuna uzak aboneleri beslemek için kullanılır. Trafo ve donanım direk üzerine monte edilmiştir. Bir kısım elemanlar ise direğin yanında bulunan alçak gerilim panosuna monte edilmiştir.

Güneş panelleri Tasarımı

 Güneş enerjisi kullanarak elektrik üretimi, bugünlerde sıkça konuşulan yenilenebilir enerji kaynağı uygulamalarının oldukça popüler olan bir çeşididir. Bol olması, bedava olması, işletme maliyetinin düşük olması ve çevre kirliliğine yol açmaması gibi birçok iyi nedenden dolayı yatırımcıların dikkatini çekmektedir. Bu çalışmada fotovoltaik hücreler ile elektrik enerjisi üreten sistemlerin maliyeti üzerinde durulmuştur.

Kirşofun Gerilimler kanununu

Kirşofun gerilimler kanununa göre kapalı bir elektrik devresinde (çevrede) devre elemanları üzerinde düşen gerilimlerin toplamıgerilim kaynağının gerilimine eşittir. Veya kapalı bir çevredeki gerilimlerin toplamı sıfırdır. Aşağıdaki şekle bakıldığında kirşofun gerilimler kanunu daha iyi anlaşılır. Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi Vk gerilimli güç kaynağından beslenen R1, R2 ve R3 dirençleri üzerinde düşen gerilimler VR1, VR2 ve VR3 gerilimleri vardır. Şekilde okla çizilen çevre devredeki bütün gerilimleri çevrelemektedir. Kirşofun gerilimler kanununa göre VR1, VR2, VR3 gerilimlerinin toplamı Vk kaynak gerilimine eşittir. Yani;

Parafudur

Bir yüksek gerilim tesisini veya bunun bir kısmını müsaade edilmeyen aşırı gerilimlere  karşı koruyan aygıtlara aşırı gerilimlere  karşı koruma aygıtları denir. Bu koruma aygıtlarından  biri  de  parafudurdur.  Parafudur,  büyük  akım  darbelerini  toprağa  iletir  ve işletmeyi  kesintiye  uğratmadan  aşırı  gerilimleri  şebeke  izolasyonu  için  zararsız  bir  düzeye indirir.

'W' Otomat Sigortalar

Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstriyel tesislerde veya özel işletmelerde can ve mal kaybına karşı elektriksel olarak koruma yapmamız gerekmektedir. Bu koruma elektriğin üretildiği yerden başlayarak son kullanıcıya kadar devam eder. Elektrik sigortası, elektrik tesisatı üzerinde beslenilen hat üzerindeki anlık yüksek gerilim, aşırı akım, kısa devre, nominal akımın üzerinde akım geçişi gibi elektriksel olumsuzlukların önüne geçebilmek için termik ve manyetik özelliklerle elektrik enerjisini kesen bir güvenlik önlemidir.

50 HZ frekans

Frekans bir olayın birim zaman (genel olarak 1 saniye) içinde hangi sıklıkla, kaç defa tekrarlandığının ölçümüdür. Bir saniye içerisinde oluşan saykıl sayısına frekans denir. Ülkemiz elektrik şebekesinde frekans değeri 50 Hz’de sabit tutulmaya çalışılır. Bunun sebebi özel frekanslı sistemler haricinde tüm elektrikli cihazların 50 Hz frekansına uyumlu olmasıdır.

Akım Trafoları


 Akım Trafoları  "primer" dediğimiz esas devreden geçen akımı, manyetik bir  kuplaj  ile,  küçülterek  "sekonder"  dediğimiz  ikincil  devreye  ve  bu devreye bağlı cihazlara aktarırlar. Bunun sonucunda;  a) Cihazların büyük akımlar ile zorlanması, b) OG ve YG devrelerinde, cihazların büyük gerilimler ile zorlanması önlenmiş olur.

Alternatif Akım

Bildiğimiz gibi elektrik santrallerinde döner elektrik makinaları alternatif akım, yani sinüsoidal akım üretirler. Bu akımın üretilmesi Faraday Yasası’na dayanmaktadır. Faraday Yasası’na göre bir manyetik alan içerisinde hareket eden bir iletkende bir gerilim endüklenir. Buna göre manyetik alan ve iletkenlerden oluşan bir sistemde bu büyüklükten birinin sabit, diğerinin hareketli olması gerekir.

Alternatör

Generatörlerin çalışma esaslarında anlatılan akım her yarım turda yön değiştirir. Büyük güçlü generatörlerde kutuplar elektromıknatıslardan oluşur. Kutupları oluşturan bu elektromıknatıslara uyartım sargısı ismi verilir. Dinamonun Çalışması Yönü değişken olan bu akımı tek yönlü olarak dışarı alabilmek için kolektör (komütatör) ve fırçalardan oluşan bir düzenek kullanılır.

Ampul

Günlük hayatta kullandığımız çoğu teknolojinin kim tarafından, ne zaman icat edildiğini pek düşünmeyiz. Bizim için önemli olan işimize yaramasıdır. Bu teknolojilerden biri de tek bir düğmeyle çalışan akkor lambalar yani ampuller. Ampulün icadı deyince hemen Thomas Edison’un ismi akla gelir. Peki gerçekten öyle mi? Ampulü Edison mu icat etti? Gelin şimdi hep birlikte geçmişin karanlığında biraz gezintiye çıkalım ve “Ampulü kim icat etti?” sorusunu aydınlatmaya çalışalım.

    Yusuf Gökçe

    'Yusuf GÖKÇE Blog' Teknoloji'nin her dalından hayatımızı kolaylaştıran buluşların kısa ve öz teknik bilgileri bu portalda olacak...

    Bizden Makaleler

    © 2025 Yusuf Gökçe. Elektrik, Elektronik, Bilgisayar, Otomasyon, Telekominikasyon...

    Arama