Ampul

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

Günlük hayatta kullandığımız çoğu teknolojinin kim tarafından, ne zaman icat edildiğini pek düşünmeyiz. Bizim için önemli olan işimize yaramasıdır. Bu teknolojilerden biri de tek bir düğmeyle çalışan akkor lambalar yani ampuller. Ampulün icadı deyince hemen Thomas Edison’un ismi akla gelir. Peki gerçekten öyle mi? Ampulü Edison mu icat etti? Gelin şimdi hep birlikte geçmişin karanlığında biraz gezintiye çıkalım ve “Ampulü kim icat etti?” sorusunu aydınlatmaya çalışalım.

Ampul Nedir? Nasıl Çalışır?

İçinde, elektrik akımı ile akkor durumuna gelerek ışık verebilen bir iletken tel bulunan, havası boşaltılmış cam şişeye ampul diyoruz. Elektrik, ampulün içindeki iletken telin yani filamanın içinden geçer. Filaman elektriği çok iyi iletmeyen bir malzemeden yapıldığı için akıma direnç gösterir. Bu direnç elektrik akımının taşıdığı enerjinin bir kısmının ısıya dönüşmesine neden olur. Böylece iletken tel ısınır  ve ışık yaymaya başlar. Filamanın alev almamasının sebebiyse, ampulün içinin yanma tepkimesi için gerekli olan oksijen yerine tepkimeye girmeyen gazlarla doldurulmasıdır. Ampulün içindeki iletken tel, filaman olarak adlandırılır.

Ampulün Bulunuşu

Ampulün icadından önce insanlar hava karardığında aydınlatma aracı olarak mumları, meşaleleri ve gaz lambalarını kullanıyordu. Ancak bunlar çok da güvenli ve pratik aydınlatma yöntemleri değildi. Çok daha güvenilir ve pratik bir aydınlatma aracına zemin hazırlayan gelişmelerden ilki 1800 yılında Alessandro Volta tarafından pilin icat edilmesi oldu. Voltaik pil olarak adlandırılan bu pilin iki ucuna bağlanan bakır teller hem elektriği iletiyor hem de az da olsa ışık veriyordu.

İngiliz kimyacı Humphry Davy 1807 yılında işlevsel ilk ampulü icat etti. Davy’nin ampulü iki kömür çubuğun bir pile bağlanmasıyla çalışıyordu. Ampulü çalıştırmak için çok fazla elektrik akımı gerekiyordu ve ışığı çok parlak olsa da kısa sürede sönüyordu. Bu yüzden evlerde kullanılamadı ancak madenlerde ve sokak aydınlatmalarında kısıtlı da olsa kendine yer buldu.

Davy’nin öncül çalışmalarından sonra uzun süre aydınlatma sağlayabilen bir ampul için elektrik akımına maruz kaldığında sönmeden sürekli parlayabilen bir filaman bulmak gerektiği anlaşıldı ve bu konu üzerine yoğunlaşıldı. İskoç bilim insanı James Bowman Lindsay, 1835'te, bakır filamanlı bir ampul geliştirirken, İngiliz bilim insanı Warren de la Rue ise 1840'ta platin filamanlı bir ampul tanıttı. Ancak Lindsay’in bakır filamanı kısa sürede yanıyordu, Rue’nun platin filamanıysa erime noktası yüksek olmasına rağmen çok pahalıydı. Bu yüzden ticari açıdan başarısız oldular.

1860 yılında İngiliz kimyacı Joseph Swan karbonize kâğıt filamanları kullanarak bir ampul geliştirdi ve İngiltere’de patent aldı. Bu filamanlar ampulün aydınlatma ömrünü bir miktar daha uzattı. Hatta Joseph Swan’ın, İngiltere’nin Gateshead şehrindeki evi ampulle aydınlatılan ilk ev oldu. Yine de ampulün performansı istenilen seviyede değildi. Çünkü Swan ampulün içindeki havayı çıkarmak için vakum pompası kullanmıştı. Fakat o dönemki vakum pompaları çok da verimli değildi. Bu yüzden Swan’ın tasarımı da yaygın olarak kullanılamadı.

Swan’dan sonra da farklı bilim insanları ve mucitler ampulü sürdürebilir hâle getirmeye çalıştı ancak çok da başarılı olamadılar. Ta ki Thomas Edison sahneye çıkana kadar... Thomas Edison, Swan’ın geliştirdiği ampuldeki asıl sorunun filaman olduğunu düşünüyordu. Elektrik direnci yüksek olan bir filaman bulabilirse ampulü uzun süreler boyunca yakabileceğini düşünüyordu. 1880 yılında karbon filamanlı bir ampul için patent aldı. Patentte pamuk, keten ve ahşap da dâhil olmak üzere filaman için kullanılabilecek çeşitli malzemeler listeleniyordu.

Edison çalışmalarına devam etti ve hangi malzemenin en uzun süre yanacağını belirlemek için asistanlarıyla birlikte 6.000'den fazla malzemeyi test etti. Birkaç ay sonra karbonize edilmiş bir bambu filamanın 1.200 saatten fazla yanabileceğini keşfetti. Bambu, 1880'lerden 1900'lerin başına kadar daha uzun ömürlü malzemelerle değiştirilene kadar filaman olarak kullanıldı. Bu açıdan Edison’un tasarımı ticari olarak başarı sağlayan ilk ampul oldu. Edison ve Swan arasında bir süre patent tartışması yaşansa da ikili güçlerini birleştirerek hem ABD’de hem de İngiltere’de ortaklaşa şirket kurdular.

1910 yılında William David Coolidge bambu flamandan çok daha uzun ömürlü olan tungsten filamanları geliştirdi. Günümüzdeki ampullerin çoğunda filaman olarak tungsten kullanılıyor.

122 Yıldır Yanan Ampul!

Ampul demişken bir asırdan uzun süredir yanmaya devam eden ampulden bahsetmeden olmaz. ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki Livermore İtfaiye İstasyonu’ndaki bir ampul 1901 yılından beri, evet yanlış duymadınız, bir asırdan uzun süredir yanmaya devam ediyor. 1895 yılında Shelby Elektrik isimli firmada çalışan Adolphe A. Chaillet tarafından üretilen ve itfaiye istasyonuna bağışlanan ampul ilk üretildiğinde 40-60 watt ışık verirken şu an 4-5 watt ışık veriyor. Bu da bir gece lambasının yaydığı ışığa eş değer. Ampul kısa süreli elektrik kesintisi ve sigorta arızası dışında hiç sönmedi. Bu özelliğiyle ampul Guiness Rekorlar Kitabı’na da girdi.

Floresan Lambalar ve LED’ler

Sonraki yıllarda daha az enerji harcayan floresan lambalar geliştirildi. Günümüzde ise ampuller yerini hızlı bir şekilde LED’lere bırakıyor. Ampuller elektrik akımının büyük kısmını ısı olarak yayar, bu da enerji verimini azaltır. Floresan lambalar ve LED’ler ise daha az enerji harcayarak daha fazla ışık yayar. Floresan lambalar ampullere göre, LED’ler ise hem ampul hem de floresan lambalara göre çok daha verimli ve uzun ömürlüdür.

Floresan Lamba Nedir, Nasıl Çalışır, Nerelerde Kullanılır?

Floresan lambalar içlerindeki gazların ve cıva buharının elektrik akımı ile uyarılması sonucu ultraviyole (UV) ışık yayar. UV ışık, lambanın iç yüzeyindeki fosfor kaplama tarafından soğurulur. Kaplama floresans yaparak ışığın görünür bölge dalga boyunda yayılmasını sağlar. Farklı boyut ve şekillerde üretilen floresan lambalar, ofislerden endüstriyel tesislere, evlerden alışveriş merkezlerine kadar birçok alanda yaygın olarak kullanılıyor.

LED Nedir, Nasıl Çalışır, Nerelerde Kullanılır?

LED, yani ışık yayan diyot, elektrik akımının bir yarı iletken malzeme içerisinden geçirilmesiyle meydana gelen ve elektrolüminesans olarak adlandırılan bir süreç sayesinde ışık üretir. LED'ler çevre dostu ve uzun ömürlü olmaları, enerji tasarrufu sağlamaları, farklı renklerde üretilebilmeleri sayesinde aydınlatma, ekranlar, göstergeler, trafik işaretleri gibi birçok alanda kullanılıyor. Yazımızı sonlandırmadan önce en başta sorduğumuz soruya tekrar dönelim. Ampulü Thomas Edison icat etmedi ancak uzun ömürlü bir filaman bularak kullanışlı hâle getirdi. Böylece ampul evlerde ve iş yerlerinde yaygın şekilde kullanılamaya başlandı.

Fibet Optik Haberleşme

  Bilgi kaynağı, optik haberleşme sistemine elektriksel işareti sağlar elektriksel verici optik kaynağı sürer. Optik kaynak taşıyıcı ışık kaynağının modülasyonunu yapar. (Elektrikten optiğe dönüşüm e/o). Optik fiber kablo taşıyıcı ortam olarak...

Telefon İP Santrali

Telefon santrallari aynı ağ üzerindeki telefonların birbirleriyle sabit telefon şebekesine çıkmadan haberleşmelerini sağlar. Yani santral sayesinde yerel bir telefon ağı kurularak telefonlar arasında ücretsiz görüşme yapılabilirken sabit telefon şebekesi üzerinden...

Telekomünikasyon

Telekomünikasyon ('uzak iletişim'), Fransızca '' télécommunication '' daireünden geçmiştir. Duyum, yazı, resim, simge ya da her çeşit bilginin tel, radyo, optik ile başka elektromanyetik dizgelerle iletilmesi, kucak yayımı ya da...

Direk Tipi Trafo

İletim hatlarında gelen orta gerilimi tüketicilerin kullanabileceği alçak gerilime düşüren ve direklerin üzerine monte edilen trafolara direk tipi trafolar denir.  Özelliği Bu tip trafo merkezleri genellikle küçük yerleşim birimleri ile ana dağıtım trafosuna uzak aboneleri beslemek için kullanılır. Trafo ve donanım direk üzerine monte edilmiştir. Bir kısım elemanlar ise direğin yanında bulunan alçak gerilim panosuna monte edilmiştir.

Güneş panelleri Tasarımı

 Güneş enerjisi kullanarak elektrik üretimi, bugünlerde sıkça konuşulan yenilenebilir enerji kaynağı uygulamalarının oldukça popüler olan bir çeşididir. Bol olması, bedava olması, işletme maliyetinin düşük olması ve çevre kirliliğine yol açmaması gibi birçok iyi nedenden dolayı yatırımcıların dikkatini çekmektedir. Bu çalışmada fotovoltaik hücreler ile elektrik enerjisi üreten sistemlerin maliyeti üzerinde durulmuştur.

Kirşofun Gerilimler kanununu

Kirşofun gerilimler kanununa göre kapalı bir elektrik devresinde (çevrede) devre elemanları üzerinde düşen gerilimlerin toplamıgerilim kaynağının gerilimine eşittir. Veya kapalı bir çevredeki gerilimlerin toplamı sıfırdır. Aşağıdaki şekle bakıldığında kirşofun gerilimler kanunu daha iyi anlaşılır. Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi Vk gerilimli güç kaynağından beslenen R1, R2 ve R3 dirençleri üzerinde düşen gerilimler VR1, VR2 ve VR3 gerilimleri vardır. Şekilde okla çizilen çevre devredeki bütün gerilimleri çevrelemektedir. Kirşofun gerilimler kanununa göre VR1, VR2, VR3 gerilimlerinin toplamı Vk kaynak gerilimine eşittir. Yani;

Parafudur

Bir yüksek gerilim tesisini veya bunun bir kısmını müsaade edilmeyen aşırı gerilimlere  karşı koruyan aygıtlara aşırı gerilimlere  karşı koruma aygıtları denir. Bu koruma aygıtlarından  biri  de  parafudurdur.  Parafudur,  büyük  akım  darbelerini  toprağa  iletir  ve işletmeyi  kesintiye  uğratmadan  aşırı  gerilimleri  şebeke  izolasyonu  için  zararsız  bir  düzeye indirir.

'W' Otomat Sigortalar

Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstriyel tesislerde veya özel işletmelerde can ve mal kaybına karşı elektriksel olarak koruma yapmamız gerekmektedir. Bu koruma elektriğin üretildiği yerden başlayarak son kullanıcıya kadar devam eder. Elektrik sigortası, elektrik tesisatı üzerinde beslenilen hat üzerindeki anlık yüksek gerilim, aşırı akım, kısa devre, nominal akımın üzerinde akım geçişi gibi elektriksel olumsuzlukların önüne geçebilmek için termik ve manyetik özelliklerle elektrik enerjisini kesen bir güvenlik önlemidir.

50 HZ frekans

Frekans bir olayın birim zaman (genel olarak 1 saniye) içinde hangi sıklıkla, kaç defa tekrarlandığının ölçümüdür. Bir saniye içerisinde oluşan saykıl sayısına frekans denir. Ülkemiz elektrik şebekesinde frekans değeri 50 Hz’de sabit tutulmaya çalışılır. Bunun sebebi özel frekanslı sistemler haricinde tüm elektrikli cihazların 50 Hz frekansına uyumlu olmasıdır.

Akım Trafoları


 Akım Trafoları  "primer" dediğimiz esas devreden geçen akımı, manyetik bir  kuplaj  ile,  küçülterek  "sekonder"  dediğimiz  ikincil  devreye  ve  bu devreye bağlı cihazlara aktarırlar. Bunun sonucunda;  a) Cihazların büyük akımlar ile zorlanması, b) OG ve YG devrelerinde, cihazların büyük gerilimler ile zorlanması önlenmiş olur.

Alternatif Akım

Bildiğimiz gibi elektrik santrallerinde döner elektrik makinaları alternatif akım, yani sinüsoidal akım üretirler. Bu akımın üretilmesi Faraday Yasası’na dayanmaktadır. Faraday Yasası’na göre bir manyetik alan içerisinde hareket eden bir iletkende bir gerilim endüklenir. Buna göre manyetik alan ve iletkenlerden oluşan bir sistemde bu büyüklükten birinin sabit, diğerinin hareketli olması gerekir.

Alternatör

Generatörlerin çalışma esaslarında anlatılan akım her yarım turda yön değiştirir. Büyük güçlü generatörlerde kutuplar elektromıknatıslardan oluşur. Kutupları oluşturan bu elektromıknatıslara uyartım sargısı ismi verilir. Dinamonun Çalışması Yönü değişken olan bu akımı tek yönlü olarak dışarı alabilmek için kolektör (komütatör) ve fırçalardan oluşan bir düzenek kullanılır.

Ampul

Günlük hayatta kullandığımız çoğu teknolojinin kim tarafından, ne zaman icat edildiğini pek düşünmeyiz. Bizim için önemli olan işimize yaramasıdır. Bu teknolojilerden biri de tek bir düğmeyle çalışan akkor lambalar yani ampuller. Ampulün icadı deyince hemen Thomas Edison’un ismi akla gelir. Peki gerçekten öyle mi? Ampulü Edison mu icat etti? Gelin şimdi hep birlikte geçmişin karanlığında biraz gezintiye çıkalım ve “Ampulü kim icat etti?” sorusunu aydınlatmaya çalışalım.

    Yusuf Gökçe

    'Yusuf GÖKÇE Blog' Teknoloji'nin her dalından hayatımızı kolaylaştıran buluşların kısa ve öz teknik bilgileri bu portalda olacak...

    Aktüel Haberler

    Bizden Makaleler

    16 Ekim 2024
    05 Ağustos 2024
    05 Ağustos 2024
    © 2024 Yusuf Gökçe. Elektrik, Elektronik, Bilgisayar, Otomasyon, Telekominikasyon...

    Arama