Türkiye'nin ilk Uzay Yolculuğu Başlıyor

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

Türkiye'de gözler, Milli Uzay Programı'nın ilk ayağı olan "ilk insanlı uzay misyonu" kapsamında Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) gönderilecek ilk Türk astronot Alper Gezeravcı'nın yolculuğuna odaklandı. 19 Ocak saat 00.49’da gerçekleşecek fırlatma töreni öncesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın öncülüğünde hazırlanan uzay hatıra bileti, Türkiye Uzay Ajansı’nın (TUA) internet sitesinde yayımlandı. Uzay meraklıları, "https://tua.gov.tr/tr/milli-uzay-programi/uzay-hatirasi" linkini tıklayarak, bu tarihi anı ölümsüzleştirecek. Türk astronot Alper Gezeravcı'nın fotoğrafının ve uzay görevinde kullanılacak armanın yer aldığı hatıra biletinde; "Gurur Duy

Türkiye" etiketi ve "Türkiye’nin İnsanlı ilk Uzay Misyonu’nun gururunu paylaşıyorum." ifadelerine yer verildi. Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, 14 gün boyunca Uluslararası Uzay İstasyonu'nda 13 deney yapacak. Bu deneyler, mikro yer çekimi ve uzay ortamında insan genetiği, insan sağlığı, biyoloji gibi alanlarda olacak. Uzay için yeni nesil alaşımlar deneyinde yüksek sıcaklıklara dayanıklı alaşımların üretilmesi üzerine çalışılacak. Deneyin, uzay, havacılık ve savunma sanayii için malzeme geliştirilmesine katkı sağlaması hedefleniyor.  Dünyada zorlu koşullara adapte olan tek hücreli canlıların yer çekimsiz koşullarda büyüme testleri de gerçekleştirilecek. Tuz Gölü'nde yetişen bitkinin tuza verdiği tepki de uzay ortamında araştırılacak.

Astronotların değişimi incelenecek
Başka bir deneyde astronotların uzayda düşük yer çekimi, radyasyon, beslenme, uykusuzluk gibi durumlarda fizyolojik ve biyokimyasal değişimleri incelenecek.  Uzay radyasyonunun kanserli hücre oluşumuna etkisi de araştırma konusu olacak.
Bir diğer deney ile tek hücreli canlıların uzay ve Antarktika bölgesindeki büyüme verileri karşılaştırılarak.

Bitkilerdeki değişim incelenecek
Bitkilerin, mikro yer çekimi altındaki değişimleri incelenecek. Propolis maddesinin mikro yer çekiminde bakteriler üzerindeki etkisi araştırılacak. Bir diğer deney de ses frekans değişiminden rahatsızlıkların tespit edilmesi olacak.
Yapay zeka desteği ile havanın oksijen seviyesi hesaplanarak düşük yer çekiminin sebep olduğu rahatsızlıklar tanımlanacak.  Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Türkiye'nin insanlı ilk uzay görevinde yapılması planlanan bilimsel deneylere ilişkin bilgi verildi. Deneyler için bir çağrı yayınlandığı belirtilen açıklamada, bu çağrıya gelen cevapların Türkiye Uzay Ajansı (TUA) ve TÜBİTAK Uzay uzmanlarından oluşan komisyon tarafından değerlendirildiği ifade edildi.



Gezeravcı'nın deneyleri
Açıklamada, Türkiye'nin ilk astronotu Gezeravcı'nın yapacağı deneylere ilişkin şu bilgiler paylaşıldı: TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) tarafından geliştirilen UYNA deneyiyle yüksek sıcaklıklara dayanıklı, yüksek mukavemetli alaşımların üretilmesi çalışması, KIBO modülünde bulunan ELF kullanılarak gerçekleştirilecek. Ergitme ve katılaşma prosesleri sırasında termofiziksel ve kristal büyümesi gibi özellikler üzerinde yer çekimsiz ortam etkileri araştırılacak. Bunun, Türkiye'nin uzay, havacılık ve savunma sanayisi için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasında önemli katkısı olması hedefleniyor.

TÜBİTAK MAM tarafından geliştirilen ikinci proje gMETAL deneyiyle kimyasal tepkimesiz koşullarda, katı parçacıklarla akışkan ortamı arasında homojen bir karışımın oluşturulmasına yer çekiminin etkisi araştırılacak. Böylece uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesi sağlanacak.

Boğaziçi Üniversitesi tarafından geliştirilen UzMAn deneyiyle dünyada zorlu koşullara adapte olan mikroalg türlerinin yer çekimsiz koşullar altında büyüme ve dayanıklılık testlerinin gerçekleştirilmesi, metabolik değişikliklerinin incelenmesi, karbondioksit (CO2) yakalama performanslarının ve oksijen (O2) üretim kabiliyetlerinin belirlenmesi için bilim misyonu ortağı TÜBİTAK MAM ile yaşam destek sistemi geliştirilmesi hedefleniyor.

Ege Üniversitesi tarafından geliştirilen EXTREMOPHYTE deneyiyle uzayda ve yeryüzünde yetiştirilen ve de tuz stresine maruz bırakılan A. thaliana ve S. parvula bitkilerinde yeni nesil dizilemeyle (RNA-seq) transkriptomun ortaya konulması ve mikro yerçekiminde glikofitik ve halofitik bitkilerin tuz stresine verdikleri bazı fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırılması planlanıyor.

Uzay koşullarının insana etkileri ortaya çıkarılacak

Ankara Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen METABOLOM araştırmasıyla, uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin ortaya çıkarılması amaçlanıyor. Bu olumsuz etkilerin azaltılmasına yönelik, uzay görevine katılan astronotun, uzay ortamı koşullarının etkisiyle gen ekspresyonlarında ve metabolizmalarında gerçekleşen fizyolojik ve biyokimyasal değişimlerin incelenmesi öngörülüyor. Çalışmayla, vücuttaki sistem çapındaki değişikliklerin uzay yolcularının sağlığına yönelik olası risk faktörlerinin anlaşılmasında yeni bilgiler sağlanması amaçlanıyor. Çalışmanın dünyada var olan hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde faydalı olabileceği de düşünülüyor.

Hacettepe Üniversitesi tarafından geliştirilen MİYELOİD deneyiyle uzay misyonu katılımcılarının maruz kalacağı yolculuk ve uzay koşulları, kozmik radyasyon hasarının immünolojik olarak 'miyeloid kökenli baskılayıcı hücreler (MKBH) düzeyinde ölçülmesi ve değerlendirilmesi hedefleniyor. Üsküdar Üniversitesi tarafından geliştirilen MESSAGE deneyiyle yer çekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genlerin tespit edilmesi ve uzay görevlerinde, bağışıklık hücrelerinden hangilerinin yer çekimi tarafından direkt olarak etkileneceğinin, CRISPR gen mühendisliği yöntemleriyle belirlenmesi amaçlanıyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından geliştirilen ALGALSPACE deneyiyle uzayda, Antarktik ve ılıman bölge mikroalglerinin büyüme verileri karşılaştırılarak, literatürde ilk kez kutup alglerinin uzayda kullanımına yönelik bir çalışma gerçekleştirilecek. Uzayda algler, CO2'den O2 rejenerasyonu, ek gıda temini, su iyileştirme, yaşam destek alanlarında kullanılmak amaçlarıyla araştırılacak.

Aynı üniversite tarafından gerçekleştirilen CRISPR-GEM deneyiyle insanlığın uzaydaki geleceği için aşılması gereken en büyük engellerden olan uzun süreli uzay görevlerinde sürdürülebilir bir sistemin sağlanamaması sorununu çözmek amacıyla tasarlanan biyorejeneratif yaşam destek sistemlerinin iskeleti olan bitkilerin, uzay görevi sırasında meydana gelen biyolojik ve biyolojik olmayan stresler karşısındaki savunma mekanizmalarının anlaşılması ve geliştirilmesine yönelik moleküler biyolojinin modern gen düzenleme tekniklerinden CRISPR'in mikro yer çekimi ortamda bitkiler üzerindeki etkinliğinin araştırılması amaçlanıyor.

Muş Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerince hazırlanan PRANET deneyiyle propolisin mikro yer çekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisi araştırılacak. Kontrol ve deney grupları oluşturularak propolisin anti bakteriyel etkisi test edilecek, sonuçların yer çekimli ortamla benzer sonuçlar verip vermeyeceği karşılaştırılacak. Haliç Üniversitesince yapılan VOKALKORD deneyiyle solunum sistemi fizyolojisi içinde akıllı saat yapay zeka desteğiyle seste meydana gelen frekans değişiminden rahatsızlıkların tespit edilmesi ve yer çekimsiz ortamın etkilerinin insan sesi üzerine etkilerinin araştırılması planlanıyor.

Nişantaşı Üniversitesince gerçekleştirilecek OKSİJEN SATURASYONU deneyiyle, yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesini hesaplayarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıkların tanımlanması hedefleniyor. TÜBİTAK UZAY tarafından gerçekleştirilen MİYOKA deneyiyle ilk Türk uzay yolcusu, istasyonda elektronik kart üzerine kurşunsuz bileşen montajı gerçekleştirecek. Uzay görevi sonrası dünyaya getirilecek elektronik kartlar TÜBİTAK UZAY tarafından ayrıntılı incelemeye tabi tutularak mikro yer çekiminin kurşunsuz lehimleme sürecine etkileri bilim dünyasının kullanımına sunulmak üzere raporlanacak.

Lazer

Işık, tarihin her döneminde insanların ilgisini çekti. 1867 yılında J. Clerk Maxwell ışığın elektrik ve manyetik alanlardan oluşan bir dalga olduğunu ispatlayana kadar da gizemini korudu. Genellikle aydınlatma amacıyla yararlanılan...

Türksat 5A

Türksat 5A, 8 Ocak 2021 tarihinde Türkiye saati ile 05.15'te SpaceX firmasının Falcon 9 roketiyle ABD'deki Cape Canaveral Üssü'nden uzaya gönderilen haberleşme uydusudur. Kasım 2017'de Türksat A.Ş. ile yapılan sözleşmeye...

Mors Alfabesi

1844’ten beri kullanılan Mors alfabesi, sesin radyo dalgalarıyla iletilemediği zamanlarda insanların söylemek istediklerini iletebilmelerine olanak sağladı. Günümüz teknolojisinin Mors’a olan ihtiyacı ortadan kaldırmasına rağmen denizciler ve amatör radyocular hala bu...

    Yusuf Gökçe

    'Yusuf GÖKÇE Blog' Teknoloji'nin her dalından hayatımızı kolaylaştıran buluşların kısa ve öz teknik bilgileri bu portalda olacak...

    Bizden Makaleler

    © 2025 Yusuf Gökçe. Elektrik, Elektronik, Bilgisayar, Otomasyon, Telekominikasyon...

    Arama