Kablo veya iletkenlerin taşıyabileceği akımlar, işletme koşullarına, kabloların döşenme şekline (sıva altı veya havada) ve ortam sıcaklığına bağlıdır. Burada vereceğim değerler genel bir bilgidir. Havada giden, tek damar bir kablo için geçerlidir.
Kablo veya iletkenlerin taşıyabileceği akımlar, işletme koşullarına, kabloların döşenme şekline (sıva altı veya havada) ve ortam sıcaklığına bağlıdır. Burada vereceğim değerler genel bir bilgidir. Havada giden, tek damar bir kablo için geçerlidir.
Elektrik enerjisini ileten, ve iki elektrik cihazını birbirine, elektrik bakımından bağlayan, elektriğe karşı yalıtılmış, bir veya birden çok damardan oluşan bir malzemedir. Elektriği ileten araçlara kablo denir. Kablolar iletken ve yalıtkan olmak üzere temel iki öğeden oluşmaktadır. İletken kısım elektronların geçerek elektrik akımını oluşturduğu kısımken, yalıtkan kısım akan elektriğin güvenliğini sağlamak üzere iletken teli saran plastik yapı malzemesidir.
İletim hatlarında gelen orta gerilimi tüketicilerin kullanabileceği alçak gerilime düşüren ve direklerin üzerine monte edilen trafolara direk tipi trafolar denir. Özelliği Bu tip trafo merkezleri genellikle küçük yerleşim birimleri ile ana dağıtım trafosuna uzak aboneleri beslemek için kullanılır. Trafo ve donanım direk üzerine monte edilmiştir. Bir kısım elemanlar ise direğin yanında bulunan alçak gerilim panosuna monte edilmiştir.
Güneş enerjisi kullanarak elektrik üretimi, bugünlerde sıkça konuşulan yenilenebilir enerji kaynağı uygulamalarının oldukça popüler olan bir çeşididir. Bol olması, bedava olması, işletme maliyetinin düşük olması ve çevre kirliliğine yol açmaması gibi birçok iyi nedenden dolayı yatırımcıların dikkatini çekmektedir. Bu çalışmada fotovoltaik hücreler ile elektrik enerjisi üreten sistemlerin maliyeti üzerinde durulmuştur.
Kirşofun gerilimler kanununa göre kapalı bir elektrik devresinde (çevrede) devre elemanları üzerinde düşen gerilimlerin toplamıgerilim kaynağının gerilimine eşittir. Veya kapalı bir çevredeki gerilimlerin toplamı sıfırdır. Aşağıdaki şekle bakıldığında kirşofun gerilimler kanunu daha iyi anlaşılır. Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi Vk gerilimli güç kaynağından beslenen R1, R2 ve R3 dirençleri üzerinde düşen gerilimler VR1, VR2 ve VR3 gerilimleri vardır. Şekilde okla çizilen çevre devredeki bütün gerilimleri çevrelemektedir. Kirşofun gerilimler kanununa göre VR1, VR2, VR3 gerilimlerinin toplamı Vk kaynak gerilimine eşittir. Yani;
Bir yüksek gerilim tesisini veya bunun bir kısmını müsaade edilmeyen aşırı gerilimlere karşı koruyan aygıtlara aşırı gerilimlere karşı koruma aygıtları denir. Bu koruma aygıtlarından biri de parafudurdur. Parafudur, büyük akım darbelerini toprağa iletir ve işletmeyi kesintiye uğratmadan aşırı gerilimleri şebeke izolasyonu için zararsız bir düzeye indirir.
Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstriyel tesislerde veya özel işletmelerde can ve mal kaybına karşı elektriksel olarak koruma yapmamız gerekmektedir. Bu koruma elektriğin üretildiği yerden başlayarak son kullanıcıya kadar devam eder. Elektrik sigortası, elektrik tesisatı üzerinde beslenilen hat üzerindeki anlık yüksek gerilim, aşırı akım, kısa devre, nominal akımın üzerinde akım geçişi gibi elektriksel olumsuzlukların önüne geçebilmek için termik ve manyetik özelliklerle elektrik enerjisini kesen bir güvenlik önlemidir.
Frekans bir olayın birim zaman (genel olarak 1 saniye) içinde hangi sıklıkla, kaç defa tekrarlandığının ölçümüdür. Bir saniye içerisinde oluşan saykıl sayısına frekans denir. Ülkemiz elektrik şebekesinde frekans değeri 50 Hz’de sabit tutulmaya çalışılır. Bunun sebebi özel frekanslı sistemler haricinde tüm elektrikli cihazların 50 Hz frekansına uyumlu olmasıdır.
Akım Trafoları "primer" dediğimiz esas devreden geçen akımı, manyetik bir kuplaj ile, küçülterek "sekonder" dediğimiz ikincil devreye ve bu devreye bağlı cihazlara aktarırlar. Bunun sonucunda; a) Cihazların büyük akımlar ile zorlanması, b) OG ve YG devrelerinde, cihazların büyük gerilimler ile zorlanması önlenmiş olur.
Bildiğimiz gibi elektrik santrallerinde döner elektrik makinaları alternatif akım, yani sinüsoidal akım üretirler. Bu akımın üretilmesi Faraday Yasası’na dayanmaktadır. Faraday Yasası’na göre bir manyetik alan içerisinde hareket eden bir iletkende bir gerilim endüklenir. Buna göre manyetik alan ve iletkenlerden oluşan bir sistemde bu büyüklükten birinin sabit, diğerinin hareketli olması gerekir.
Generatörlerin çalışma esaslarında anlatılan akım her yarım turda yön değiştirir. Büyük güçlü generatörlerde kutuplar elektromıknatıslardan oluşur. Kutupları oluşturan bu elektromıknatıslara uyartım sargısı ismi verilir. Dinamonun Çalışması Yönü değişken olan bu akımı tek yönlü olarak dışarı alabilmek için kolektör (komütatör) ve fırçalardan oluşan bir düzenek kullanılır.
Günlük hayatta kullandığımız çoğu teknolojinin kim tarafından, ne zaman icat edildiğini pek düşünmeyiz. Bizim için önemli olan işimize yaramasıdır. Bu teknolojilerden biri de tek bir düğmeyle çalışan akkor lambalar yani ampuller. Ampulün icadı deyince hemen Thomas Edison’un ismi akla gelir. Peki gerçekten öyle mi? Ampulü Edison mu icat etti? Gelin şimdi hep birlikte geçmişin karanlığında biraz gezintiye çıkalım ve “Ampulü kim icat etti?” sorusunu aydınlatmaya çalışalım.
'Yusuf GÖKÇE Blog' Teknoloji'nin her dalından hayatımızı kolaylaştıran buluşların kısa ve öz teknik bilgileri bu portalda olacak...