
Bilgi teknolojilerinin temelini oluşturan sunucular, kullanıcıların yaşamlarının önemli bir parçası haline geldi. Kullandığımız dijital araçların büyük çoğunluğu, online servis ve hizmetlerin ise neredeyse tamamı sunucular yardımıyla sunuluyor. Sunucular neden hayatın bu kadar içinde.. 7 gün 24 saat aralıksız çalışan sunucular hakkında ne kadar bilgi edinelim.
Teknik olarak ele alındığında sunucu; verilerin, bilgisayar ağları üzerinden kullanıcıların erişimine açık olarak barındırıldıkları bilgisayar sistemlerine verilen addır. Daha basit bir ifadeyle, kullanıcının verilere online olarak ulaşabilmesini sağlayan sistemlerdir.
Sunucu denilince genellikle akla ilk olarak bir donanım bileşeni gelir ama bir sunucu sadece fiziksel bir cihazdan oluşmaz. Bir sunucu olarak çalışabilmeleri için özel yazılımlara ihtiyaç duyarlar. Bu yazılımlar da sunucu cihazlarının içerdikleri verileri, kullanım amacına en uygun şekilde sunabilmelerini sağlar. Örnek olarak bir oyun sunucusu ile bir e-posta sunucusunda bulunan temel yazılımlar benzerlik gösterse de, kullanım amacını doğru şekilde yerine getirmesini sağlayan farklı ve özel yazılımlara sahiptirler ve bu amaca göre tasarlanmıştır.
Bir sunucunun en önemli özelliği veri akışını güvenli, kesintisiz ve istikrarlı bir performans ile sağlayabilmesidir. Bu yüzden her sunucu donanımsal olarak gelişmiş özelliklere sahiptir ve çoğu zaman ek donanımlar ile güçlendirilir. Örneğin olası bir enerji sorununa karşı kesintisiz güç kaynağı yapısı, durmadan çalışan makinelerin aşırı ısınmasına karşı özel soğutma yapıları, verilerin yüksek hızda ve hatasız bir şekilde istemcilere aktarılabilmesi veya gerektiğinde yedeklenebilmesi için özel kablolar, büyük sunucu sistemlerinin önemli ek birimleri arasında sayılabilir.

Bilgisayar ile Sunucu Arasındaki Fark Nedir?
Bir Bilgisayar ile bir sunucunun ilk bakışta çok sayıda benzerliği mevcut. Her ikisi de verileri depolamak, işlemek ve sunmak için hazırlanmış donanım bileşenleri kullanır ve buna uygun yazılımlar çalıştırabilir. Dolayısıyla teorik olarak aynı ailenin iki üyesi gibi görünürler. Fakat pratikte, iş kullanım amacına geldiğinde durum değişiyor. Personal computer (Bilgisayar) yani kişisel bilgisayar, tam olarak adı üzerinde kişisel kullanıma uygun olarak tasarlanmış ve üretilmiş bir cihaz. Server yani sunucu ise aynı şekilde adı üzerinde verilerin sunulması amacıyla geliştirmiş bir sistem. Bu anlamda kullanım amaçları, bu benzer gibi görünen cihazların arasındaki önemli farkları da ortaya koyuyor.
Bir kullanıcının gündelik işlemleri için kullandığı kişisel bilgisayarlar, maliyetleri kabul edilebilir seviyede tutabilmek için çoğunlukla çok gelişmiş donanım bileşenlerini içermiyor. Bilgisayar’lar için tercih edilen yazılımlar da son kullanıcının ihtiyaçlarını karşılayacak bileşenlerden oluşuyor. Bununla beraber Bilgisayar’lar aralıklarla kullanıma uygundur.
Sunucular ise daha en baştan haftalarca, hatta aylarca kesintisiz bir şekilde çalışacak tasarlanıyor ve üretiliyor. Donanım parçaları dayanıklılık anlamında çok ciddi testlerden geçiyor, bu sayede sadece aralıksız çalışma değil, verimliliklerinin de daima üst seviyede kalacağı baştan garanti ediliyor. Üzerinde kullanılan yazılımlar da sunucuların işlevlerine uygun olarak geliştiriliyor. Bu yüzden büyük işletim sisteminin daima son kullanıcı için geliştirdikleri işletim sistemlerinin yanı sıra özellikle sunucular da kullanılması için hazırladıkları özel becerilere sahip işletim sistemleri bulunuyor.
Eğer ev tipi kullanıcıysanız Bilgisayar işinizi görebilir. Ama konu önemli verileri yüksek verimlilikte, erişim sınırı ve sorunu olmadan aktarmaksa, bilgisayarın bir sunucunun yerini doldurması zor.
1. Fiziksel Sunucu (Dedicated Server / Kiralık Sunucu)
Fiziksel sunucu, bir müşteriye veya organizasyona özel olarak tahsis edilmiş, tüm kaynakları (işlemci, RAM, depolama vb.) sadece o kullanıcı tarafından kullanılan, bağımsız bir donanımdır. Tıpkı bir evi tek başınıza kiralamak gibi düşünebilirsiniz; tüm alan ve olanaklar size aittir.
2. Sanal Sunucular: VDS ve VPS
Sanal sunucular, tek bir fiziksel sunucu üzerinde yazılımsal olarak birden fazla bağımsız sunucu ortamı oluşturulmasıyla elde edilir. Bu, fiziksel sunucunun kaynaklarının (CPU, RAM, depolama) sanallaştırma teknolojisi ile bölümlere ayrılması anlamına gelir. VDS ve VPS bilinen en yaygın sanal sunucu türleridir.
VDS (Virtual Dedicated Server)
VDS, bir fiziksel sunucunun donanım kaynaklarının sanallaştırma teknolojisiyle belirli ve garantili bir şekilde ayrıldığı sanal sunuculardır. Tıpkı bir apartman dairesi kiralamak gibidir; belirli bir alanınız ve size ayrılmış, başkalarıyla paylaşılmayan kaynaklarınız vardır.
VPS (Virtual Private Server)
VPS, bir fiziksel sunucunun kaynaklarının sanallaştırma ile bölümlere ayrıldığı ancak VDS’e göre kaynakların paylaşımlı havuzdan dinamik olarak tahsis edilebildiği sanal sunuculardır. Tıpkı aynı apartmanda yaşayan ancak ortak havuzdan su kullanan birkaç aile gibi düşünebilirsiniz; anlık talep durumuna göre kullanım değişebilir.
3. Yönetilen Sunucu (Managed Server)
Yönetilen sunucu hizmeti, fiziksel veya sanal sunucunuzun tüm teknik yönetim süreçlerinin (kurulum, konfigürasyon, güvenlik güncellemeleri, yedeklemeler, sorun giderme, performans optimizasyonu ve proaktif izleme) sağlayıcınız tarafından üstlenildiği bir çözümdür. Bu hizmet, sunucunuzun teknik detaylarıyla uğraşmak istemeyen veya bu konuda yeterli bilgiye, zamana ya da personele sahip olmayan kurumlar için büyük bir kolaylık sağlar.
4. Bulut Sunucu (Cloud Server)
Bulut sunucular, temelinde yine sanal sunuculara benzese de, fiziksel donanım kaynaklarının tek bir makineye bağlı olmadığı, bunun yerine birden fazla sunucudan oluşan geniş bir “bulut” altyapısından dinamik olarak tahsis edildiği sanal sunuculardır. Tıpkı bir otele yerleşmek gibidir; oda sayısı ve kaynaklar neredeyse sınırsızdır ve ihtiyacınıza göre esneyebilir.











